Türkiye’de “Uyuz” Vakaları Hızla Artıyor!
Türkiye genelinde 2025 yılında “uyuz vakalarında ciddi artış” gözlemleniyor.
Son aylarda Türkiye genelinde uyuz vakalarında ciddi bir artış yaşanıyor. Medipol Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Erkin Pekmezci’ye göre “uyuz vakaları her geçen gün artıyor” ve özellikle kollarda, dirseklerde, geceleri belirgin kaşıntı, kırmızı döküntülerle kendini gösteriyor. Halk Sağlığı uzmanları da aile fertlerinin eş zamanlı tedavi edilmediğinde yeniden bulaşmanın yüksek risk taşıdığını vurguluyor. Dermatologlar gece kaşıntısı ve kırmızı döküntü belirtilerine dikkat çekerken, uzmanlar ev ve toplu yaşam alanlarında profesyonel dezenfeksiyon yapılmayan vakalarda tekrar bulaş riskinin yüksek olduğunu söylüyor. Peki, uyuz salgınından korunmak için hangi adımları atmalısınız?
2025 yılı itibariyle Türkiye genelinde uyuz vakalarında ciddi bir artış yaşanıyor. Uzman dermatologlar, özellikle kış aylarının başlamasıyla birlikte toplumda yaygın olarak görülen bu paraziter hastalığın hızla yayıldığını belirtiyor. Kaşıntı, cilt döküntüsü ve gece artan rahatsızlık hissiyle ortaya çıkan uyuz hastalığı, yalnızca kişisel tedaviyle değil; aynı zamanda yaşanılan ortamın profesyonel şekilde ilaçlanmasıyla kontrol altına alınabiliyor.
Bu yazımızda uyuzun neden bu kadar yayıldığını, bireysel tedavi sürecini ve profesyonel ilaçlama hizmetlerinin salgın kontrolündeki hayati rolünü detaylı şekilde ele alacağız.
Uyuz, “Sarcoptes scabiei” isimli mikroskobik bir akarın (uyuz böceği) neden olduğu bulaşıcı bir cilt hastalığıdır. Özellikle insan derisine girerek tüneller açan bu parazitler, ciltte ciddi kaşıntı ve döküntülere neden olur. En sık bulaşma şekli, uzun süreli cilt temasıdır. Ancak ortak kullanılan nevresim, havlu, kıyafet ve hatta koltuk kumaşları gibi yüzeylerden de geçebilir.
Bu nedenle sadece tedavi gören bireyin değil, onunla aynı ortamı paylaşan herkesin hem tıbbi hem çevresel temizlik ve ilaçlama açısından korunması gerekir.
Uyuzun en tipik belirtileri şunlardır:
Özellikle gece artan yoğun kaşıntı
Parmak araları, el bileği, dirsek, bel, koltuk altı ve genital bölgede kırmızı döküntüler
Ciltte gri beyaz çizgiler (akarın açtığı tüneller)
İkincil enfeksiyonlar (aşırı kaşıma sonucu)
Eğer bu belirtiler sizde veya ailenizde mevcutsa, zaman kaybetmeden dermatoloğa başvurmalı ve yaşadığınız ortamda profesyonel ilaçlama işlemi başlatılmalıdır.
Çoğu kişi uyuzun yalnızca bir kremle tedavi edilebileceğini düşünüyor. Oysa uzmanlara göre tedavi süreci iki aşamalıdır:
Tıbbi Tedavi: Permetrin içeren kremler veya ivermektin gibi ağızdan alınan ilaçlarla bireysel tedavi yapılır.
Çevresel Temizlik ve İlaçlama: Uyuz böceği insan vücudu dışında 2-3 gün kadar hayatta kalabildiği için, eşyalara ve yüzeylere bulaşır. Bu yüzden profesyonel ilaçlama yapılmazsa tekrar tekrar bulaşma kaçınılmazdır.
Ev ortamında uyuzdan korunmak için aşağıdaki adımlar kritik öneme sahiptir:
Tüm kıyafet, nevresim ve havlular en az 60°C'de yıkanmalı
Yıkanamayan eşyalar (yastık, battaniye, oyuncaklar) hava geçirmez torbalara konulmalı ve en az 3-7 gün kapalı kalmalı
Tüm yüzeyler süpürülmeli ve torbalı süpürge kullanılıyorsa torba hemen değiştirilmelidir
Koltuk, halı ve yatak yüzeyleri biyosidal ilaçlarla ULV yöntemiyle ilaçlanmalı
Ancak bu işlemleri bireysel olarak tam ve etkili şekilde uygulamak mümkün değildir. Çünkü piyasada satılan ürünler sınırlı etki gösterir. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı onaylı, profesyonel haşere kontrol firmaları ile çalışmak gerekir.